Isı Yalıtımı ile Tasarruf ve Termal Konfor
Araştırmamız bünyesinde, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, termal konforun; kişilerin sıcaklık, nem, hava akımı gibi iklim koşulları açısından gerek bedensel gerekse zihinsel faaliyetlerini sürdürürken belli bir rahatlık içinde bulunma halini ifade ettiğini belirtti. Yaşam alanlarındaki hava sıcaklığının 19 - 24 ⁰C olması gerektiğini (Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü - WHO) hatırlatan Kadıoğlu, “Isı yalıtımı dışında hiçbir farkı olmayan iki evden araştırma süresince alınan verilerle, ısı yalıtımının iç ortam konforunu nasıl değiştirdiğini, bu bağlamda da insan ve çevre sağlığını ne yönde etkilediğini ölçümlüyoruz. İçeride termal konforlu bir ortam yaratmak için duvarların ne kadar önemli olduğu, tüm ölçümlerimizle kanıtlandı.” diyerek araştırmadaki temel çıktıları şöyle sıraladı;
Projenin başlangıcından itibaren, evlerdeki sıcaklıklar aynı seviyede tutuldu ve yapılan enerji ölçümlerine göre, ısı yalıtımlı evde ısı yalıtımsız eve göre %60’a varan enerji tasarrufu sağlandı.
Sadece mart ayında ısı yalıtımlı evde sağlanan enerji tasarrufu ile her bir metre kare için yaklaşık 86 kg CO2 eşdeğeri sera gazı salımı engelleniyor. Bu da İstanbul-Antalya arasındaki bir uçuşun neden olduğu CO2 salımıyla eşdeğer.
Isı yalıtımsız evde iç duvar yüzey sıcaklıklarındaki değişim 6 ⁰C’leri bulurken, ısı yalıtımlı evde bu fark 1⁰C’ye bile ulaşmıyor. Yaklaşık olarak 7.5 katlık bir farktan bahsediyoruz.
Isıtma yapılmayan aynı süre içerisinde, ısı yalıtımlı ev yaklaşık 4⁰C ısı kaybı yaşarken, ısı yalıtımsız ev 9⁰C ısı kaybı yaşıyor. Bu da demektir ki; ısı yalıtımsız ev, ısı yalıtımlı eve göre 2.3 kat daha hızlı soğuyor.
Isı yalıtımsız evin iç ortam hava sıcaklığı değişimi, ısı yalıtımlı eve göre 8 kat daha fazla.